Mutfak yenileme projesine başladığımız bu günlerde, tadilat ve inşaat sürecinin günlüğünü tutmanın hem benim hem de mutfak tadilatı yapmayı düşünen okuyucular için faydalı olacağını düşündüm. Bu genişletme ve yenileme projesindeki asıl amacımız sadece mutfağı yenilemek değil arka bahçemizin tadını çıkarabileceğimiz bir yaşam alanı oluşturmaktı aslında. Her ne kadar 30 m2 alana sahip bir mutfağımız olsa da içerisine koltuk koyduğumuz zaman alan yetersiz kalıyordu. Ayrıca mutfağın hemen bitişiğinde yer alan balkonun tavanı olmadığından yaz günlerinde çok sıcak, kış günlerinde ise yağmurdan dolayı işlevsiz durumdaydı. Biz de arka balkonu içeriye katarak hem daha fonksiyonel hem de daha yaşanılası bir aile alanı yaratmaya karar verdik.
Ancak bu karar aşamasından hemen sonra, korona sürecinin başlamasıyla mecburen inşaat sürecini bekletmek zorunda kaldık. Hatta bu projeyi bu dönemde başlatıp başlatmama arasında çok gelgitler yaşadık. Ancak en sonunda, başlatmanın bizim için doğru olacağına karar verip, normalde nisanda başlayacak süreci 4 ay gecikmeli olarak ağustos ayında başladık. Bu yazıyı yazarken geriye dönüp baktığımda, bu 4 aylık sürenin, ne istediğimizi tam olarak belirlemek açısından faydalı olduğunu fark ettim aslında!
Mutfağı tasarlarken, öncelikleri listeleyip, ardından oradan çalışmanın gerçekten önemli olduğunu düşünüyorum. Örneğin benim için kaliteli ve dayanıklı bir mutfak tezgahına sahip olmak çok önemliydi. Ayrıca kullanılacak ürünlerde seçimlerimizi yaparken, moda olan yerine uzun süre boyunca severek kullanabileceğimiz şekilde olmasını da göz önünde bulundurduk.
Her ne kadar modern mutfakları sevsem de parlak kapaklar hiç bana göre değil. Aşırı modern yerine sade, belki biraz klasik ve kullanışlı bir mutfağım olmasını istiyorum. Bir de şu anki mutfağım koyu renk olduğundan,mutfak dolaplarının açık renk olmasını istiyordum. Ancak 3D çizimlerde hem arka dolapları hem de adayı açık renk yaptığımda, görüntünün fazla monoton olduğunu fark ettik. Farklı ve biraz daha canlı hissettiren bir şeye ihtiyacımız vardı. Bu sebeple, arka dolapları kirli beyaz gibi bir renk, ada için ise içinde çok az lacivert olan antrasit rengine karar verdik. Ayrıca adada daha geleneksel çizgiler kullanıp, geri kalan kapakların daha sade/modern olmasını planlıyoruz.
Yukarıda anlattıklarımın biraz daha zihinde canlanabilmesi için aşağıdaki ilham panosunu oluşturdum.
Proje detaylarını adım adım buradan paylaşmaya devam edeceğim…
Hatıralar benim için çok önemli !!! Çocuklarım çok hızlı büyüyor ve onlarla geçirdiğimiz güzel zamanları ölümsüzleştirmek için fotoğraf çekmeye bayılıyorum. Ancak günümüzde fotoğraflarımız ya bilgisayarda ya da telefonda kalıyor. Oysa ki bu güzel anıların hazırlanabilmesi için sergilenmesi gerektiğine inanıyorum.
Galeri duvarı hazırlamak için büyük bir evde yaşamanız gerekmiyor. Hatta küçük bir daire için kesinlikle idealdir !!! Çünkü odada herhangi bir yer kapsamaksızın gerçek bir derinlik ve düzgün bir şekilde dekore edilmiş hissi verir.
Salondaki TV ünitesinin yerini değiştirdiğimiz zaman, şöminenin yanındaki büyük, boş duvar ile karşı karşıya kaldık. Ben de bu duvarı daha eğlenceli ve göz alıcı bir odak noktası haline getirmek için, her zaman istediğim ama evimizde uygun bir alan bulamadığım, galeri duvarı olarak hazırlamaya karar verdim – boş duvar beni deli ediyordu! . Pinterest’de geçirdiğim bir kaç günden sonra galeri duvarı hazırlarken nelere dikkat etmem gerektiğiyle ilgili bir çok fikir edindim.
Şahsen ben dekorasyonda daha sakin ve sade bir tarzı seviyorum (İskandinav ile Modern karışımı…) Bir de beynim simetriye bayılıyor sanırım. Bu sebeple galeri duvarları için aynı renk ve boyutta (60 cm) 4 büyük çerçeve kullanmaya karar verdim. Ayrıca fotoğraf boyutunu küçük tutup, kalın paspartu kullanarak istediğim göz alıcı etkiye ulaştım.
Çerçeveleri her zamanki gibi Deniz Plaza’nın çerçeve atölyesinden yaptırdım ve çoook memnun kaldım. Çerçeveler hem hızlı hem de tam istediğim gibi oldu. Eğer siz de evinizdeki boş duvarlarla ne yapacağınızı bilemiyorsanız, galeri duvarı fikri harika bir çözüm bence!!!
Galeri duvarı tasarlamanın belirli bir kuralı yok belki ama aşağıda vereceğim 8 adımla kötü bir galeri duvarı hazırlama imkanınız yok…
BİRİNCİ ADIM: DOĞRU ALANI BULUN
Galeri duvarı hazırlarken, fotoğrafları ve galeri duvar düzeninizi seçmeden önce, ilk yapmanız gereken şey galeri duvarınızı nereye hazırlayacağınızı bulmaktır. Galeri duvarı tasarlamak için en sevdiğim yerlerden bazıları uzun bir giriş holü, merdiven veya oturma odası…
Eğer galeri duvarını, oturma odanızda hazırlayacaksanız odadaki en büyük oturma alanının (kanepenin) karşısında veya yanında konumlandırın. Böylece galeri duvarınız odanın odak noktası haline gelecek ve hak ettiği ilgiyi görebilecektir.
İKİNCİ ADIM: ALANIN ÖLÇÜSÜNÜ ALIN
Galeri duvarı ile doldurmak istediğiniz toplam alanın ölçüsünü alın. Örneğin, kanepenizin üzerindeki alan ise, tüm duvarı veya kanepeden tavana olan mesafeyi ölçmeyin. Yalnızca doldurmak istediğiniz alanı ölçün. Alanı işaretlemek için renkli selobant kullanabilirsiniz.
İpucu: Kanepeler genellikle 190-250 cm arasındadır. Kanepenizin genişliğini ölçün ve 2/3 ile çarpın. Galeri alnınızın ölçüsü kabaca bu kadar geniş olmalıdır. Aynı şey yatak başlığı üstü için de geçerli. Eğer yatak başlığınız 150 cm ise galeri alanınızın genişliği yaklaşık 100 cm olmalıdır.
ÜÇÜNCÜ ADIM: DUVAR ve ÇERÇEVE RENKLERİNİ BELİRLEYİN
Çarpıcı bir galeri duvarı yaratmak ve kullandığınız parçaları daha da ön plana çıkarmak istiyorsanız duvar renginizle oynamanız gerekebilir. Duvar rengini belirlerken odanın genel renk skalasını göz önünde bulundurun. Ancak kontrast oluşturacak açık ya da koyu bir fon, yakalanmak istenen dramatik etkiyi genellikle pekiştirir. Örneğin ben, bu harika turkuaz tonunu seçerken halı renginden ilham almıştım.
DÖRDÜNCÜ ADIM:GALERİ DUVARI KOMPOZİSYONUNU BELİRLEYİN
Galeri duvarları iki kategoriye ayrılır: ızgara veya salon tarzı düzenleme…Izgara düzenleri temiz, keskin ve daha çarpıcı bir görünüm yaratır. Daha rahat, kişisel bir tarz sizin içinse, yağlı boya tablolarından üç boyutlu nesnelere kadar çok çeşitli parçalar içerebilen salon tarzı bir düzenlemeyi düşünün.
BEŞİNCİ ADIM: YERLEŞİMİ ZEMİNDE DENEYİN
Duvarınızı oluşturmadan önce galeri duvarınızın zeminde nasıl görünmesini istediğinizi düzenleyin. Böylece çerçeveleri belirlediğiniz duvar alanınıza aktardığınızda sizi neyin bekleyeceğinin görsel bir görüntüsünü elde etmiş olursunuz. Düzenlemeye büyük parçalarla başlayın ve daha küçük olanlarla doldurun. Kompozisyonu oluştururken, eğer ızgara düzeninin seçtiyseniz çerçeveler arasında eşit aralık kullanmaya özen gösterin – 5 cm genellikle iyi olur. Ancak bir salon duvarı için daha az hassas olabilirsiniz.
ALTINCI ADIM: KAĞIT/GAZETE ŞABLONU KULLANIN
Kompozisyonun duvarda iyi göründüğünden ve yüksekliğinin doğru olduğundan emin olmak için, gazete kağıtlarını çerçeve boyutlarında kesip, duvara yapıştırın. Her çerçeveyi gazete kağıdının üzerine koyup, kalemle çerçeve kenarlarından çizin, makasla kesip ve istediğiniz kompozisyonu oluşturacak şekilde duvara bantlayın.
Daha sonra, kendinize sorun, yakındaki mobilyaların etrafında uygun şekilde gruplandırılmış mı? Rahat bir yükseklik mi? Alanı uygun şekilde dolduruyor mu? Örneğin biz, kompozisyonu oluştururken altındaki pufa oturacak kişiyi en az rahatsız edecek şekilde yerleştirmeye dikkat ettik. Bu adım isteğe bağlıdır, ancak hatayı azaltmaya ve istenmeyen çivi deliklerine inanılmaz şekilde yardımcı olur!!!
YEDİNCİ ADIM: ÇERÇEVELERİNİZİ ASIN
Kağıt şablon kullanmanın bir artısı da çivi/vida yerleşimini kolaylaştırmasıdır. Her kağıda, çerçevenin çivisinin yerleştirileceği noktayı işaretleyiniz ve kağıt duvardayken, doğrudan kağıt üzerindeki işaretin içine çekiçle vurun. Daha sonra kağıdı duvardan çıkarın. Sonra da sıra en sevilen kısıma geliyor – o görkemli çerçeveleri o görkemli duvara asmak 🙂
Eğer siz de benim gibi her öğlen, iş yerinde kolay ve sağlıklı yiyebilirim derdindeyseniz, bu yazı tam da size göre… Çünkü bir ton sağlıklı salata fikri bulmak üzeresiniz!
Akşam yemeğinden kalan yemek olmadığında iş yerinde öğle yemeğinde ne yiyeceğim derdine düşüp, mecburen dışarıdan sipariş etmek zorunda kalıyordum ki, bu hem cebimi hem de sağlığımı etkiliyordu. Bu sebeple hem kendim hem de sizler için bu yaz günlerinde kolaylıkla tüketebileceğimiz besleyici, lezzetli, protein ve lifle dolu hızlı salatalar fikirleri toparladım.
Tek yapmanız gereken geceden yarım saatinizi salata hazırlamaya ayırıp, hazırladığınız salatanızı bir yemek saklama kabına koymak.. Böylece sabah telaşında öğle yemeği hazırlamak zorunda kalmazsınız….
En sağlıklı salata nasıl hazırlanır?
Salata denilince otomatik olarak sağlıklı olduğu düşünüyoruz! Ancak durum her zaman böyle değildir. Salatanın içine ne koyduğunuza bağlı olarak ne kadar sağlıklı olduğu değişebilir. En sağlıklı salata, yeşil yapraklı sebzelerle dolu, iyi miktarda yağsız proteine sahip, biraz daha taze sebzeler veya meyveler gibi meyveler eklenmiş bir salatadır. Üzerine tuz, karabiber, limon, sirke ve zeytinyağının basit bir kombinasyonlu sağlıklı bir sos eklendiği zaman hem sağlıklı hem de lezzetli bir salata elde etmiş oluruz.
Bu sütlü ekmecikleri yapmak için sadece 6 malzemeye ihtiyacınız var. Bu yumuşacık ve tereyağlı ekmecikleri herhangi bir yemeğin yanında yiyebilir veya kahvaltıda ev ahalisinin gönlünü çalmak için kullanabilirsiniz. Eğer siz de benim gibi evde ekmek yapmaya yeni başladıysanız, bu yazı adım adım fotoğrafları ile sizlere rehber olacaktır…
Evde kalmak zorunda olduğumuz bu günlerde, uzun zamandır denemek istediğim, fakat zaman sıkıntısından dolayı fırsat bulamadığım tarifleri bol bol deneme imkanı buldum. Ve güzel olduğuna inandıklarımı (eşimin ve çocukların onayını aldıktan sonra) da sizlerle buradan paylaşıyorum.
Çoğu insan gibi ben de evde pişen taze ekmek kokusuna bayılırım. Bu sebeple, bu aralar farklı farklı ekmek tarifleri deniyorum. Bu yazıdaki ekmek tarifi evdeki herkesin favorisi oldu.
Çünkü bu sütlü ekmecikler:
Yumuşacık ve lezizler,
Fırından çıktığı anda yemeye hazırlar,
Sadece 6 malzemeyle hazırlanıyorlar,
Görünüşleriyle insanı cezbediyorlar,
Yapılışları çok kolay,
Önceden hazırlanıp, sonradan pişirilebilirler
Yumuşacık ve gevrek ekmek için hamura yağ eklemelisiniz:
Eğer ekmeğinizin yumuşacık ve gevrek olmasını istiyorsanız, içerisine yağ ve süt eklemelisiniz. Bu ekmecikler için 6 malzemeye ihtiyacınız var.
Süt: Sıvı mayayı aktif hale getirir. Eğer yumuşacık ekmekler yapmak istiyorsanız, normal yağlı süt kullanmalısınız. Yağsız süt de kullanılabilir ancak normal yağlı sütün ile yapılan hamurun dokusu çok daha güzel olur.
Maya: İster kuru maya, isterseniz de instant maya kullanabilirsiniz. Eğer kuru maya kullanacaksanız, mayalanma süresi biraz daha fazla olur. Bu sebeple ben instant maya kullanmayı tercih ediyorum.
Şeker: Şeker mayayı besler, aktivitesini artırır ve hamuru daha yumuşak yapar.
Tereyağ veya Margarin: Tereyağ veya Margarin hamura aroma katıp, daha yumuşak ve gevrek ekmekler yapabilmenize katkı sağlar. Ancak fazla yağın glüten yapısını zayıflatacağı ve daha hassas hale getireceği unutulmamalıdır. Yağın gluten yapısı üzerinde yapacağı zayıflatmanın en aza indirgemek için yağ ilavesinin yoğurmanın sonlarına doğru yapılmasıdır. Yağı ister erimiş, ister oda sıcaklığında kullanabilirsiniz. Ancak oda sıcaklığındaki tereyağın hamuru yoğurmada daha kolaylık sağladığını deneyimledim.
Tuz: Tuz olmadan lezzetli ekmekler yapamazsınız !
Un: İstediğiniz unu kullanabilirsiniz ama beyaz unun lezzetinin çok daha güzel olduğu kesinat…
Hamurunuz toparlanıp, yuvarlak bir top haline getirdiğinizde, hamuru tezgaha alınız ve elinizle bastırıp düzeltiniz. Üzerine yağ sürüp, yumuşak bir hamur haline gelene kadar 5 dakika kadar tekrardan yoğurunuz. Hamuru yoğurduktan sonra, mayalanıp kabarması için ılık bir yerde yaklaşık 1 saat kadar bekletiniz. Aşağıdaki resimlerden de görebileceğiniz gibi, yaklaşık 1 saatlik mayalanma süresinden sonra, hamur iki katına çıkıp, puf puf bir görünüme sahip olmalıdır.
Daha sonra hamurunuzun havasını alarak, 15 eşit parçaya bölünüz. Yağlı kağıt serdiğiniz bir tepsi veya borcamın içerisine yuvarlak şekil verdiğiniz hamurlarınızı yerleştiriniz.Daha sonra, 1 saat kadar daha mayalanıp, iki katına çıkabilmesi için ılık bir yerde bekletiniz. Hamurlar mayalandıktan sonra ne kadar puf puf görünüyorlar:
Ekmecikler nasıl şekillendirmeli ?
Bu hamur ile istediğiniz şekilde ekmekler yapabilirsiniz. Ben daha önce aynı hamur tarifiyle sandviç ekmekleri de yapmıştım mesela. Ancak bu tarifte, yemeklerin yanında porsiyonluk şekilde yenmesi daha kolay olduğundan yuvarlak şekilde yapmaya karar verdim. Hamuru 12-15 eşit parçaya bölün. Bir parçayı elinize alın ve hamurun üst kısmını gererken, kalan hamur parçalarını alt kısma doğru birleştirin. Ben bu işlemi ellerimde daha kolay yapıyorum ancak siz isterseniz tezgahta da yapabilirsiniz. Güzel şekilli ekmecikler elde etmek için dikkat etmeniz gereken nokta, yuvarladığınız hamur toplarının üstünün mümkün olduğu kadar pürüzsüz olmasıdır…
Ekmecikleri önceden hazırlayıp, dilediğiniz zaman pişirebilirsiniz:
Ekmek yapmak için yaklaşık 3 saat mayalanma süresi gerekir ki, bu herkesin her zaman 3 saat ayıramayacağı bir süre! Bu sebeple dilerseniz ekmek hamurunu önceden hazırlayıp, daha sonra pişirebilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken, hazırladığınız hamurun ilk mayalanmasını yapmasını yaptıktan sonra, hamuru şekillendirip tepsiye dizmek..Daha sonra hazırladığınız hamur tepsisinin üzerini streç film ile sıkıca kapatın ve yaklaşık 16 saate kadar soğutun. Ertesi gün, pişirmeden yaklaşık 1-2 saat önce buzdolabından çıkarın ve tezgahın üzerinde ılınmasına izin verin. Daha sonra fırına atıp, güzelce pişirin.
Sütlü ekmeciklerin tarifine gelirsek,
Malzemeler:
350 gr un ( 2 2/3 bardak) 3 çorba kaşığı şeker 1 paket instant maya 2/3 çay kaşığı tuz 200 gr süt (3/4 bardak + 2 çorba kaşığı) 30 gr tereyağ (3 çorba kaşığı)
Yapılışı:
Kuru malzemeleri yani un, şeker ve tuzu bir kaba koyunuz ve iyice kaşık yardımıyla karıştırınız.
Ilık sütün içerisine mayayı ekleyip, kuru malzemelerin olduğu kaba ekleyip, kaşık yardımıyla karıştırınız.
Daha sonra, hamuru masaya alıp, yaklaşık 10 dakika kadar yoğurunuz.
Hamurunuz toparlanıp, yuvarlak bir top haline getirdiğinizde elinizle bastırıp düzeltiniz. Üzerine yağ sürüp, yumuşak bir hamur haline gelene kadar 5 dakika kadar tekrardan yoğurunuz.
Yuvarlak şekline getirip, ılık bir yerde mayalanıp yaklaşık iki katına çıkana kadar bekletiniz (1 saat kadar).
Mayalanan hamuru 12 veya 15 parçaya bölünüz ve top şeklinde yuvarlayınız.
Dikdörtgen veya kare bir tepside 20 dakika kadar mayalanması için bekletiniz. Hamurların üstünün kurumasını engellemek için üzerini mutfak havlusuyla örtünüz.
Fırına vermeden önce çay süzgeciyle üzerine biraz un veya mısır nişastası serpiniz.
Fırını 180℃ kadar ısıtıp, daha sonra 150℃ düşürüp, ekmeklerinizi yaklaşık 17 dakika kadar pişiriniz.
Sadece 30 dakikada, dışı nar gibi kızarmış, içi yumuşacık puf puf poğaça tarifi
Uzun süredir karantinada olduğumuz bu günlerde, kendimi mutfağa adamam çok da şaşırtıcı değil bence 🙂 Kızımın canı poğaça çekince, ona süpriz yapmaya karar verip, gece 10’da sıvadım hemen kolları ve 5 dakikada poğaça hamurunu hazırladım ve 2 saat kadar mayalanmasını bekledikten sonra, mayalanma süresini durdurmak için buzdolabına kaldırdım. Sabah uyanır uyanmaz ilk iş olarak, henüz çocuklar uyanmadan, akşamdan buzdolabına koyduğum hamuru çıkarıp yaklaşık yarım saat oda sıcaklığına gelmesini bekledikten sonra, içine kaşar peyniri ve hellim koyup, 20 dakika kadar tepside mayalanmasını bekledikten sonra hemen fırına attım.
Böylelikle, yaklaşık 15 dakika sonra sıcacık misss gibi poğaçalarımız kahvaltıya hazır oldu. Eğer siz de çocuklarınıza ve eşinizi sabahleyin miss gibi poğaça kokusuyla uyandırıp, sürpriz yapmak istiyorsanız, bu tarifi deneyin bence…
Tarife gelirsek,
Malzemeler:
2 çorba kaşığı instant maya
1/4 bardak + 1 çorba kaşığı ılık su
1 bardak ılık süt
3 yumurta
1/2 bardak şeker
1/2 bardak sıvı yağ
Yaklaşık 5 1/2 bardak un
2 çay kaşığı tuz
Üzeri için yumurta sarısı veya yağ
Yapılışı:
Mikrodalgada sütü ve suyu ılık olana kadar ısıtın.
Büyük bir kapta yumurtaları, şekeri ve yağı bir çırpma teli ile çırpın. Süt, su ve mayayı karışıma ekleyin.
Tahta bir kaşıkla 5 su bardağı un ve 2 çay kaşığı tuz karıştırın. Hamuru hafifçe unlanmış bir yüzeye koyun ve ele hafif yapışan orta derecede yumuşak bir hamur oluşturmak için yoğurun.
Hazırladığınız hamurun üzerine fırça ile hafif yağlayarak streç film ile örtün ve hamur yaklaşık iki katına gelene kadar ılık bir yerde, 2 saat kadar kabarmasını bekleyin.
Fırın tepsisine yağlı kağıt yerleştirin ve bir kenara koyun.
Hamuru hafifçe unlanmış bir yüzeye alın ve gerekirse biraz daha un ekleyip, hamuru iyice yoğurun.
Eğer hemen pişirecekseniz, poğaçanızın içine iç malzemelerini koyup (kaşar, beyaz peynir,hellim vb.) dilediğiniz şekli verin.
Daha sonra, tepside 20 dakika kadar mayalanması için bekletin.
En son üzerine yumurta sarısı sürün ve dilerseniz susam veya çörek otu serpip fırına verin.
180 derecelik fırında, fırının orta kısmında, üzeri kızarana kadar pişirin.
Afiyet olsun…
Not: Eğer poğaçanızı daha sonra pişirecekseniz, üzerini streç filmle kapatıp, buzdolabına koyun. Dilediğiniz zaman buzdolabından çıkarıp, 30 dakika kadar oda sıcaklığında beklettikten sonra dilediğiniz gibi şekillendirip, pişirmeden önce ılık bir yerde yaklaşık 20 dakika kadar mayalanması için bekletin.